Zigomatik implant, üst çenede ileri derecede kemik erimesi olan hastalarda kullanılan, elmacık kemiğine sabitlenen özel bir implant türüdür. Klasik implantlar gibi çene kemiğine değil, daha yoğun ve güçlü olan zigoma (elmacık) kemiğine yerleştirilir. Bu sayede “kemik yetersiz, implant olmaz” denilen birçok vakada bile sabit diş protezi ile tedavi mümkün hâle gelir.
Normal implantlar genellikle 8–15 mm boyundayken, zigomatik implantlar yaklaşık 30–50 mm uzunluğa ulaşabilir. Bu uzunluk, erimiş çene kemiğini geçip elmacık kemiğine ulaşmayı sağlar. Böylece hem estetik hem fonksiyon açısından hastaya kalıcı ve sabit bir diş çözümü sunulur.
Özetle zigomatik implant, üst çenesinde ciddi kemik kaybı olan, kemik grefti veya sinüs lifting gibi ek cerrahilerle uğraşmak istemeyen hastalar için güçlü, hızlı ve uzun ömürlü bir implant seçeneğidir.
Zigomatik implant tedavisi, detaylı bir planlama ve üç boyutlu tomografi ile başlar. Öncelikle hastanın üst çene ve elmacık kemiği yapısı değerlendirilir, sinüslerin durumu incelenir ve kaç adet zigomatik implanta ihtiyaç duyulduğu belirlenir.
Operasyon çoğunlukla genel anestezi veya sedasyon altında gerçekleştirilir; hasta işlem sırasında ağrı hissetmez. Cerrah, üst çene bölgesinde küçük kesiler yaparak implantın geçeceği tüneli hazırlar. Özel, uzun frezlerle çene kemiğinden başlayarak zigoma kemiğine kadar güvenli bir yol oluşturulur. Ardından titanyum zigomatik implant, planlanan açıyla elmacık kemiğine vidalanarak sabitlenir.
Birçok merkezde, aynı seansta geçici sabit protez de takılır; bu sayede hasta ameliyattan dişli olarak çıkar. İyileşme süreci boyunca bu geçici dişler kullanılır, 3–6 ay içinde implantlar kemikle kaynaştıktan sonra kalıcı protezler hazırlanır ve vidalanır.
Zigomatik implant tedavisinin fiyatı, standart implant tedavilerine göre daha yüksektir, çünkü hem kullanılan malzeme hem de cerrahi süreç daha özeldir. Ücretlendirmeyi etkileyen başlıca faktör, kaç adet zigomatik implant yerleştirileceği ve buna ek olarak ön bölgede normal implant gerekip gerekmediğidir.
Fiyatı belirleyen diğer önemli unsurlar; genel anestezi / sedasyon gereksinimi, ameliyatın hastane veya tam donanımlı klinik ortamında yapılması, geçici ve kalıcı protezlerin türü (porselen, zirkonyum vb.) ve kullanılan implant markasıdır.
Her hastanın kemik durumu, genel sağlığı ve ihtiyaç duyduğu protez türü farklı olduğu için, zigomatik implant tedavisi için standart bir rakam söylemek doğru olmaz. En sağlıklı yol; muayene, tomografi ve planlama sonrası kişiye özel bir tedavi planı ve fiyatlandırma yapılmasıdır. Burada önemli olan yalnızca en ucuz seçeneği değil, uzun vadede güvenli ve başarılı olacak tedaviyi tercih etmektir.
Zigomatik implantlar, özellikle üst çenesinde ileri derecede kemik erimesi olan ve bu nedenle klasik implant tedavisi önerilmeyen hastalar için geliştirilmiş bir çözümdür. Uzun yıllar tam protez (damak) kullanan, genç yaşta dişlerini kaybedip zamanla kemik erimesi gelişen veya ileri periodontitis nedeniyle kemik desteğini yitiren bireylerde sıkça tercih edilir.
Ayrıca travma, tümör ameliyatı veya doğumsal anomaliler nedeniyle üst çene kemiğinin bir kısmını kaybetmiş hastalar da zigomatik implant için aday olabilir. Bu hastalarda kemik grefti, sinüs lifting gibi uzun ve fazladan cerrahi işlemler yerine, doğrudan elmacık kemiğine tutunan implantlarla sabit diş sağlanabilir.
Zigomatik implantların en önemli özelliği, “kemik yetersiz” denilen vakalarda bile sabit protez imkânı sunmasıdır. Ancak her kemik yetersizliğinde tek çözüm zigomatik implant olmayabilir; bazı hastalarda kombine çözümler (ön bölgeye normal implant, arka bölgelere zigomatik implant) tercih edilir. Son karar, tomografi ve klinik muayene sonrası çene cerrahı / implantolog tarafından verilir.
Zigomatik implant ameliyatı, hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir; operasyon sırasında ağrı hissedilmez. İşlem genellikle genel anestezi veya derin sedasyon altında yapılır; yani hasta uyurken tüm cerrahi tamamlanır. Bu da hem konforu artırır hem de ek işlemlerin aynı seansta yapılmasına olanak tanır.
Ameliyattan sonra, her cerrahi girişimde olduğu gibi hafif–orta düzeyde ağrı ve şişlik görülebilir. Ancak bu durum çoğu zaman, reçete edilen ağrı kesiciler ve buz uygulaması ile kontrol altına alınabilir. Hastalar genellikle, beklediklerinden daha az ağrı yaşadıklarını ifade ederler.
İlk 2–3 gün hafif yorgunluk, yüzde şişlik ve morluk olabilir; bunlar normal iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Birçok hasta birkaç gün içinde günlük rutinine dönebilir. Yani zigomatik implant ameliyatı “kulağa ağır gelen” bir işlem olsa da, doğru planlama ve uygun anestezi ile oldukça konforlu bir şekilde tamamlanabilir.
Zigomatik implant cerrahisi, teknik olarak ileri bir işlemdir ancak hasta açısından ağrı düzeyi yönetilebilir bir seviyededir. Cerrahi sırasında genel anestezi veya sedasyon kullanıldığı için hasta hiçbir ağrı hissetmez. Operasyon süresi, vakaya ve yerleştirilecek implant sayısına göre değişmekle birlikte genellikle 2–3 saat civarındadır.
Ameliyat sonrası ilk günlerde yanak bölgesinde şişlik, hassasiyet ve hafif morluk görülebilir. Bunlar normaldir ve genellikle ilk hafta içinde belirgin şekilde azalır. Hekimin önerdiği ağrı kesici ve antibiyotikler düzenli kullanıldığında, ağrı çoğu hastada hafif–orta şiddette seyreder.
İyileşme dönemi, iki seviyede değerlendirilir:
Yumuşak doku iyileşmesi (dikiş ve kesilerin kapanması) yaklaşık 1–2 hafta sürer.
İmplantların kemikle kaynaşması (osseointegrasyon) ise ortalama 3–6 ay alır.
Bu süreçte hasta genellikle geçici sabit protez kullanır, yumuşak ve orta sertlikte gıdalarla beslenir. Düzenli kontroller ve iyi ağız bakımı ile iyileşme dönemi çoğu hastada sorunsuz ilerler.
Bilimsel çalışmalar, zigomatik implantların uzun vadeli başarı oranlarının %90–97 aralığında olduğunu göstermektedir. Bu oranlar, klasik dental implantların başarısına oldukça yakındır. Özellikle uygun hasta seçimi yapılan, doğru planlanan ve deneyimli cerrahlar tarafından uygulanan vakalarda, zigomatik implantlar uzun yıllar sorunsuz hizmet verebilen bir çözümdür.
Başarıyı etkileyen temel faktörler; cerrahın tecrübesi, kullanılan implant sistemi, protez tasarımı ve hastanın ağız bakımıdır. Doğru açıyla yerleştirilen, elmacık kemiğine güçlü bir şekilde tutunan implantlar, sabit protezlerle birlikte yükü dengeli şekilde taşıyabilir.
Uzun vadede sorun yaşanmaması için, hastanın düzenli kontrol randevularını aksatmaması, sigara tüketimini azaltması veya bırakması ve iyi bir ağız hijyenine dikkat etmesi gerekir. Bu şartlar sağlandığında, zigomatik implantlar 10–15 yıl ve üzeri sürelerle ağızda kalabilen, pek çok hastada fiilen ömür boyu kullanılan bir tedavi seçeneği hâline gelir.
Zigomatik implant tedavisinin en büyük avantajlarından biri, çoğu vakada aynı gün sabit diş takılabilmesidir. İmplantlar elmacık kemiğine yerleştirildikten sonra, implantların ilk stabilitesi değerlendirilir. Yeterli stabilite sağlanıyorsa, aynı seansta geçici sabit protez hazırlanarak implantlara vidalanır.
Bu sayede hasta, ameliyattan dişsiz çıkmak zorunda kalmaz, takıp çıkarılan damak protezleri kullanmakla uğraşmaz. Geçici protez, estetik ve temel çiğneme fonksiyonunu sağlar; ancak çok sert gıdalar için sınırlandırma getirilir.
İmplantlar, yaklaşık 3–6 ay içinde kemikle tamamen kaynaştıktan sonra kalıcı protez safhasına geçilir. Bu aşamada, daha dayanıklı malzemelerle (porselen, zirkonyum vb.) nihai sabit köprü hazırlanır ve implantlara kalıcı olarak sabitlenir. Kısacası evet, zigomatik implant sonrası çoğu hastada aynı gün sabit dişle sosyal hayata dönmek mümkündür; ancak bu dişler başlangıçta geçici niteliktedir.
Zigomatik implantlar, doğru planlama, deneyimli cerrahi ve iyi bakım ile birlikte çok uzun yıllar kullanılabilen çözümlerdir. Titanyumdan üretilen bu implantlar, vücutla biyouyumlu oldukları için zamanla çürümez veya bozulmaz. Asıl belirleyici olan, implant çevresindeki kemik ve yumuşak dokuların sağlığıdır.
Uzun dönem çalışmalarda, 10–15 yıl ve üzeri takiplerde zigomatik implantların büyük çoğunluğunun hâlâ ağızda ve fonksiyonda kaldığı bildirilmiştir. Uygun vakalarda, bu implantlar fiilen ömür boyu hastaya hizmet edebilir.
Elbette, kontrolsüz sistemik hastalıklar, yoğun sigara kullanımı, yetersiz ağız bakımı gibi faktörler implant ömrünü kısaltabilir. Düzenli diş hekimi kontrolleri, profesyonel temizlikler ve iyi bir günlük bakım rutini ile zigomatik implantların ömrü maksimuma çıkarılır. Sonuç olarak, zigomatik implantlar, klasik implantlar kadar uzun ömürlü ve dayanıklı bir tedavi seçeneği olarak kabul edilmektedir.
Zigomatik implant sonrası iyileşme süreci, yumuşak dokuların iyileşmesi ve implant–kemik kaynaşması olarak iki aşamada değerlendirilebilir.
İlk aşama, yani dikişlerin ve kesilerin iyileşmesi, genellikle 7–14 gün sürer. Bu dönemde yüzde şişlik, hafif morluk ve hassasiyet olabilir; çoğu hasta ilk hafta sonunda kendini çok daha rahat hisseder.
İkinci aşama olan osseointegrasyon süreci, ortalama 3–6 ay arasında tamamlanır. Bu süre boyunca implantlar elmacık kemiğiyle biyolojik olarak kaynaşır ve kalıcı protez için gereken sağlam temeli oluşturur.
Hastalar genellikle işlemden kısa süre sonra geçici sabit protezleriyle sosyal hayatlarına dönebilirler. Ancak iyileşme döneminde yumuşak gıdalar ağırlıklı beslenme, sigaradan uzak durma, düzenli ilaç kullanımı ve kontrolleri aksatmama büyük önem taşır. Tüm bu önerilere uyulduğunda, zigomatik implant tedavisinin iyileşme süreci öngörülebilir ve yönetilebilir bir süreç hâline gelir.
Zigomatik implant tedavisinde takvim yaşı tek başına engel değildir. Önemli olan, hastanın genel sağlık durumunun cerrahiye ve anesteziye uygun olmasıdır. İleri yaşta olup, sistemik hastalıkları kontrol altında olan, doktor onayı alınmış birçok hasta zigomatik implant tedavisinden başarıyla faydalanabilmektedir.
Uzun yıllar tam protez kullanan, üst çene kemiği ciddi şekilde erimiş ileri yaşlı bireyler, bu teknikten en çok fayda gören gruplardan biridir. Çünkü bu hastalarda klasik implant için yeterli kemik bulunmayabilir ve kemik grefti ameliyatları daha yorucu ve uzun süreçler gerektirebilir. Zigomatik implant ile, ekstra kemik ameliyatına gerek kalmadan tek seansta sabit dişlere geçiş mümkün olabilir.
Tabii ki her hastada; kardiyoloji, dahiliye veya anestezi uzmanlarıyla işbirliği içinde değerlendirme yapılmalı, gerekirse ek tetkikler istenmelidir. Özetle; yaş tek başına bir engel değildir, ancak her yaş grubunda olduğu gibi sağlık durumu ve risk analizi mutlaka dikkate alınmalıdır.
Zigomatik implantlar, doğru hasta seçimi ve deneyimli ellerde uygulandığında güvenli kabul edilen bir tedavi yöntemidir. Bilimsel yayınlar, bu implantların uzun vadede yüksek başarı oranlarına sahip olduğunu göstermektedir. Ancak her cerrahi girişimde olduğu gibi, zigomatik implant tedavisinin de bazı risk ve komplikasyon ihtimalleri vardır.
Olası riskler arasında;
Sinüs zarı perforasyonu ve sinüzit,
Geçici veya nadiren kalıcı uyuşukluk (sinir irritasyonu),
İmplantın kaynamaması veya gevşemesi,
İmplant çevresinde peri-implantitis (iltihap) sayılabilir.
Bu riskler, detaylı planlama, üç boyutlu tomografi ile anatomik yapıların iyi analiz edilmesi ve steril cerrahi koşullara uyulması ile önemli ölçüde azaltılabilir. Hastanın sigarayı azaltması/bırakması, iyi ağız bakımı ve düzenli kontroller de komplikasyon ihtimalini düşürür.
Sonuç olarak, zigomatik implant tedavisi ileri ama öngörülebilir bir cerrahidir; doğru merkez ve uzman seçimi ile güvenli ve uzun vadede yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.
Zigomatik implant ile normal implant arasındaki en temel fark, yerleştirildikleri kemik bölgesi ve boyutlarıdır.
Normal implantlar, çene kemiğine (maksilla veya mandibula) yerleştirilen, genellikle 8–15 mm uzunluğunda vidalardır.
Zigomatik implantlar ise üst çenede kemik yetersiz olduğunda, elmacık kemiğine (zigoma) yerleştirilen, yaklaşık 30–50 mm uzunluğunda özel implantlardır.
Klasik implantlar, tek diş eksikliğinden tam dişsizliğe kadar pek çok durumda kullanılabilir ve çoğu zaman lokal anestezi altında, daha küçük operasyonlarla uygulanır. Zigomatik implantlar ise genellikle tamamen dişsiz, kemik seviyesi çok düşük, sinüs bölgesi genişlemiş üst çene vakalarında tercih edilir ve çoğunlukla genel anestezi veya sedasyon ile yapılır.
Bir diğer fark da taşıdıkları diş sayısıdır; normal implantlar çoğu zaman 1–2 dişi desteklerken, bir zigomatik implant 3–4 dişlik bir köprüyü taşıyabilir ve dört zigomatik implantla tüm üst çeneye sabit protez yapılabilir. Her iki implant türü de titanyumdan üretilir, kemikle bütünleşir ve doğru uygulandığında yüksek başarı oranına sahiptir; sadece endikasyon alanları farklıdır.
Hayır, zigomatik implant herkese uygulanacak rutin bir tedavi değildir. Bu yöntem, özellikle üst çenesinde ileri derecede kemik erimesi olan, klasik implant için yeterli kemik bulunmayan hastalara yöneliktir. Üst çenesinde normal implant için yeterli kemik hacmi bulunan hastalarda, çoğu zaman klasik implant uygulaması daha basit, daha az invaziv ve yeterli bir çözümdür.
Zigomatik implant planlanan hastalarda, öncelikle detaylı klinik muayene ve 3D tomografi ile kemik yapısı ve sinüsler değerlendirilir. Hastanın genel sağlık durumu, sistemik hastalıkları, anesteziye uygunluğu ve ağız hijyen alışkanlıkları da mutlaka göz önüne alınır.
Aktif sinüs enfeksiyonu, kontrolsüz sistemik hastalıklar veya ciddi cerrahi risk taşıyan durumlar, zigomatik implant için kontrendikasyon oluşturabilir. Bu nedenle, her hasta için tedavi planı bireysel olarak yapılmalı, uygun olmayan vakalarda alternatif çözümler (kemik grefti, klasik implant, protez seçenekleri vb.) değerlendirilmelidir.
Zigomatik implant tedavisi, standart implant uygulamalarına kıyasla daha maliyetli bir tedavidir. Bunun başlıca nedenleri;
Özel tasarlanmış, uzun ve ileri teknoloji ürünü implantların kullanılması,
Çoğu vakada genel anestezi veya sedasyon gerektiren ileri cerrahi uygulanması,
İşlemin deneyimli bir cerrah ve multidisipliner bir ekip gerektirmesi,
Geçici ve kalıcı sabit protezlerin laboratuvar ve malzeme maliyetleridir.
Buna rağmen, bazı hastalar için uzun süreli kemik grefti ameliyatları, ek cerrahiler ve tekrar eden tedaviler dikkate alındığında, zigomatik implant toplam süreç açısından daha hızlı ve bazen daha ekonomik bir çözüm hâline gelebilir.
Net bir fiyat, ancak muayene, tomografi ve kişiye özel planlama sonrası verilebilir. Önemli olan, sadece başlangıç maliyetine değil, tedavinin uzun vadeli başarısına ve yaşam kalitesine katkısına odaklanmaktır. Doğru planlanmış bir zigomatik implant tedavisi, üst çenede ciddi kemik kaybı olan hastalara tek seansta sabit, konforlu ve uzun ömürlü bir çözüm sunabilir.
Rutin kontrollerden ileri tedavilere kadar, sağlığınızı korumak ve güzelleştirmek için eksiksiz bir tedavi yelpazesi sunuyoruz. Kişiselleştirilmiş yaklaşımımız, özel ihtiyaçlarınızın özenle karşılanmasını sağlar.
Size özel diğer tedavilerimizi keşfedin
1 Günde Hemen İmplant , (immediate) İmplant ; bilimi ve dijital diş hekimliğini bir araya getirerek,...
Detaylı Bilgi
All on Six, tam dişsiz çenede 6 implantla sabit, estetik ve güçlü protez sağlayan, hızlı iyileşen, u...
Detaylı Bilgi
Tek diş implantı tedavisi hakkında kapsamlı rehber. Yenidiş ile implant süreci, avantajları, riskler...
Detaylı Bilgi