Kısa implantlar, özellikle dikey kemik yüksekliği sınırlı hastalarda, kemik ogmentasyonu yapmadan sabit dişlere kavuşmayı sağlayan önemli bir alternatiftir. Güncel sistemler sayesinde artık sadece 4 mm uzunluğa kadar inen, dahili bağlantılı vida tipi implantlar bile güvenle kullanılabilmektedir. Böylece pek çok vakada sinüs lifting, dikey augmentasyon veya sinir lateralizasyonu gibi zor ve riskli cerrahilerden kaçınmak mümkün olur.
Kronik sinüzit, sinüs patolojileri veya sinüs lifting için kontrendikasyonları olan üst çene vakalarında
Mandibular kanalın hemen üzerinde sınırlı kemik yüksekliği bulunan alt çene distal bölgelerinde
Geniş vertikal kemik kaybı olup, hasta ek cerrahi, maliyet veya uzun iyileşme sürecini kabul etmiyorsa
kısa implantlar daha az invaziv, daha hızlı ve çoğu zaman daha konforlu bir tedavi seçeneği sunar.
Sınırlı ama stabil kemik hacmi (özellikle kortikal destek)
İyi ağız hijyeni ve düzenli kontrol motivasyonu
Kontrollü sistemik durumlar (diyabet, osteoporoz vb.)
Aşırı bruksizm veya parafonksiyon varsa, oklüzyonun iyi yönetilebilmesi
Kemiğin hem yüksekliği hem de kalınlığı yetersizse, kortikal destek zayıfsa veya hasta protezini kullanırken yüksek çiğneme kuvveti oluşturuyorsa, sadece “kısa implant takarak” problemi çözmeye çalışmak uzun vadede başarısızlığa yol açabilir.
Eski çalışmalarda kısa implantların sağkalım oranları uzun implantlara göre daha düşük çıkıyordu. Fakat bu çalışmaların önemli bir kısmında:
Pürüzsüz / işlenmiş yüzeyli eski tip implantlar kullanılıyordu
Kısa implantlar daha komplike, zor vakalara uygulanıyordu
Cerrahi deneyim her zaman yeterli değildi
2000 sonrası, pürüzlü yüzeyli ve gelişmiş malzemeye sahip sistemlerle yapılan klinik çalışmalar; ≤ 6 mm kısa implantların, uygun seçilmiş vakalarda daha uzun implantlarla benzer sağkalım gösterdiğini ortaya koymuştur. Buna karşın, D3–D4 tip zayıf kemikte ve deneyimsiz cerrahi elle uygulandığında, başarısızlık oranlarının yükseldiği de vurgulanmaktadır. Kısacası, kısa implantlar “kolay” değil, tam tersine “deneyim gerektiren” implantlardır.
Cerrahi protokol: Planlamadan yerleştirmeye
Kısa implant protokolünün omurgası detaylı planlamadır:
CBCT ile kemik yüksekliği, genişliği ve komşu anatomik yapılar (sinüs, kanal, mental foramen) net olarak değerlendirilmelidir.
Çoğu vakada under-preparation tekniğiyle, implant çapına göre biraz daha dar sondaj yapılarak primer stabilite artırılır.
Kısa implantlarda yüzey alanı sınırlı olduğu için, çapı daha geniş ve makro dişleri agresif tasarımlı sistemler tercih edilir.
Tork değeri kontrollü olmalı; yumuşak kemikte aşırı tork, mikrofraktür ve geç dönem kemik kaybına yol açabilir.
Bazı 4–6 mm implant sistemleri, ekstra kısa frezler, tapler ve stopper’lı kitler sunarak, özellikle posterior bölgede çalışmayı pratik ve güvenli hâle getirir; hasta konforunu da belirgin şekilde artırır.
Yerleştirme derinliği: Krestal mi, subkrestal mi, transgingival mi?
Klasik yaklaşımda implantlar genellikle subkrestal yerleştirilir; çünkü ilk yıl içerisinde 0,8–1,2 mm kadar fizyolojik kemik kaybı beklenir. Kısa implantta bu, efektif uzunluğun ciddi kısmını etkileyebilir. Bu nedenle, bazı kısa implant tasarımları transgingival / kenar seviyesi yerleştirmeye uygun üretilmiştir.
Bu tip tek aşamalı implantlarda:
İmplantın marjinal kısmı iyileşme başlığına benzer formdadır
Kortikal kemikte aşırı oyuk açmadan, 4–5 mm derinlikle bile stabilite elde edilebilir
Çalışmalar, doğru tasarlanmış transgingival kısa implantlarda marjinal kemik kaybının minimal olduğunu göstermektedir
Ancak bu tasarımla çalışmak, klasik iki aşamalı implantlardan daha yüksek cerrahi deneyim ve hassasiyet gerektirir.
Protetik protokoller: Yükün akıllıca yönetilmesi
Kısa implantların uzun süre sağlıklı kalması, büyük ölçüde protetik planlamaya bağlıdır. Temel prensip, aksiyel yükleri artırıp, lateral ve bükme kuvvetlerini azaltmaktır:
Mümkün olduğu her durumda kısa implantların üzerine gelen kronlar birbirine splintlenmelidir.
Tek kısa implant üzerine uzun konsollu restorasyonlardan kaçınılmalıdır.
Oklüzal tabla daraltılabilir, yüksek yük alan tüberkül ve temaslar kontrollü şekilde ayarlanmalıdır.
Lateral hareketlerde (protrüziv, laterotrüziv) kısa implant üzerindeki temaslar sınırlandırılmalıdır.
Geçici restorasyonlar da “kontrollü yükleme” mantığıyla tasarlanmalı; özellikle ilk 3 ay içinde sert gıdalar ve tek taraflı çiğneme konusunda hastaya net talimat verilmelidir.
Doğru vaka seçimine
Ayrıntılı dijital planlamaya (CBCT, oklüzyon analizi)
Deneyimli cerrahi uygulamaya
Biyomekaniği doğru kurgulanmış protetik tasarıma
Düzenli bakım ve hasta iş birliğine
bağlıdır. Kısacası, kısa implantlar doğru protokolle kullanıldığında uzun implantlar kadar öngörülebilir olabilir; yanlış protokolle kullanıldığında ise sorun çıkarma hızları da “kısa” olur. Bu yüzden, her vaka için soru aynı: “Burada en akıllı, en biyolojik ve en güvenli yol nedir?”
Rutin kontrollerden ileri tedavilere kadar, sağlığınızı korumak ve güzelleştirmek için eksiksiz bir tedavi yelpazesi sunuyoruz. Kişiselleştirilmiş yaklaşımımız, özel ihtiyaçlarınızın özenle karşılanmasını sağlar.
Size özel diğer tedavilerimizi keşfedin
1 Günde Hemen İmplant , (immediate) İmplant ; bilimi ve dijital diş hekimliğini bir araya getirerek,...
Detaylı Bilgi
All on Six, tam dişsiz çenede 6 implantla sabit, estetik ve güçlü protez sağlayan, hızlı iyileşen, u...
Detaylı Bilgi
Tek diş implantı tedavisi hakkında kapsamlı rehber. Yenidiş ile implant süreci, avantajları, riskler...
Detaylı Bilgi