Diş İmplantı Kimlere Uygulanamaz?
Her ne kadar diş implantı pek çok hasta için güvenli ve başarılı bir tedavi olsa da, herkese ve her koşulda implant uygulanması doğru değildir.
Diş İmplantı Kimlere Uygulanamaz?
Her ne kadar diş implantı pek çok hasta için güvenli ve başarılı bir tedavi olsa da, herkese ve her koşulda implant uygulanması doğru değildir. Bazı durumlarda önce genel sağlık veya ağız içi problemler düzeltilmeli, sonra implant düşünülmelidir.
İmplant tedavisinin sakıncalı olabileceği ya da ertelenmesi gereken başlıca durumlar:
-
Kontrolsüz sistemik hastalıklar:
Kontrolsüz diyabet, şiddetli kalp hastalıkları, yeni geçirilmiş kalp krizi, ileri derecede böbrek veya karaciğer yetmezliği gibi durumlarda cerrahi işlem riski artar. Bu hastalarda, ilgili branş hekimi ile iş birliği yapılarak önce hastalığın kontrol altına alınması, sonra implant planlanması gerekir. -
Aktif enfeksiyonlar:
Ağız içinde aktif iltihap, apse, yaygın diş eti hastalığı varken doğrudan implant yapmak doğru değildir. Önce enfeksiyon tedavi edilmeli, diş eti sağlığı toparlanmalı, ardından implant düşünülmelidir. -
Aşırı sigara kullanımı:
Günde bir paket ve üzerinde sigara içen, bırakmayı veya azaltmayı kesinlikle düşünmeyen kişilerde implantın kemik ile kaynama süreci olumsuz etkilenebilir. İmplant başarısızlık oranı sigara içenlerde belirgin şekilde yükselir. -
Kemik hacminin çok yetersiz olduğu ve ileri cerrahiye izin verilmeyen vakalar:
Bazı hastalarda hem kemik çok zayıf, hem de genel sağlık durumu yoğun cerrahiyi kaldıracak düzeyde olmayabilir. Böyle durumlarda implant yerine başka protez seçenekleri değerlendirilmelidir. -
Aşırı kötü ağız hijyeni ve motivasyon eksikliği:
Diş fırçalama alışkanlığı hiç olmayan, ağız bakımını sürdürmeye istekli olmayan hastalarda, implant uzun vadede sorun çıkarma potansiyeline sahiptir. Çünkü bakımsız implant, bakımsız doğal diş gibi iltihaplanır ve kaybedilebilir.
Kısaca: İmplant tedavisi, “her isteyen herkese her zaman yapılır” türünden bir işlem değildir. Doğru endikasyon ve doğru hasta seçimi, uzun vadeli başarı için vazgeçilmezdir.
Diş İmplantı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Diş implantı sürecini, hastanın gözünden sade bir dille anlatalım. Aslında işlem, düşündüğünüz kadar karmaşık değildir; sadece işin mutfağında detaylı bir planlama vardır.
-
İlk muayene ve planlama
Hekim önce ağız içini muayene eder, eksik dişlerin yerini, çiğneme düzenini, diş etlerini değerlendirir. Ardından panoramik röntgen ve gerekirse 3 boyutlu tomografi ile çene kemiği ayrıntılı olarak incelenir.
Bu aşamada şu sorulara cevap aranır:-
Kaç implant gerekli?
-
Kemik kalınlığı ve yüksekliği yeterli mi?
-
Sinüs bölgesi, sinir hattı gibi önemli anatomik yapılar nerede?
Doğru planlama, cerrahinin yarısıdır.
-
-
Cerrahi uygulama
İşlem genellikle lokal anestezi ile, yani diş çekimi hissiyatına yakın bir konforda yapılır. Çene kemiğinde implant için uygun yuva açılır, implant vida yerleştirilir ve bölge dikilir.
Bazı vakalarda aynı seansta diş eti altına gömülü şekilde bırakılır, bazılarında ise iyileşme başlığı takılarak diş etinden görünen şekilde bırakılır. -
İyileşme ve kaynama süreci (osseointegrasyon)
İmplantın çene kemiğine tam olarak bağlanması için zamana ihtiyaç vardır.-
Alt çenede ortalama 3 ay,
-
Üst çenede ise kemik yapısına göre 4–6 ay kadar beklenir.
Bu sürede implant, adeta doğal bir kök gibi kemikle bütünleşir.
-
-
Protez aşaması
İyileşme tamamlandıktan sonra implantların üzerine ölçü parçaları yerleştirilir ve ölçü alınır. Laboratuvarda dişlerinizin rengine, şekline ve gülüşünüze uyumlu porselen veya zirkonyum dişler hazırlanır.
Sonrasında provalar yapılır, ısırma dengesi ayarlanır ve implant üstü dişleriniz sabitlenir.
Sonuçta, hem estetik hem fonksiyon açısından doğal dişe çok yakın bir yapı elde edilir.
İmplant Ağrılı Bir İşlem midir?
Birçok hasta implant kelimesini duyunca, büyük ve çok ağrılı bir ameliyat hayal eder. Gerçekte ise süreç, çoğu zaman diş çekiminden farklı hissettirmez.
-
Cerrahi sırasında lokal anestezi yapıldığı için, hasta işlem boyunca ağrı duymaz.
-
İşlem sonrası birkaç gün sürebilen hafif ağrı, şişlik veya morluk olabilir; bunlar da doktorun önerdiği ağrı kesiciler ve buz uygulaması ile kontrol altına alınabilir.
-
Çok sayıda implant yapılacak, ileri cerrahi gerektiren, aşırı kaygılı veya iğneden fobisi olan hastalarda sedasyon ya da genel anestezi altında implant uygulaması da tercih edilebilir.
Kısaca: İmplant düşündüğünüz kadar korkutucu ve dayanılmaz ağrılı bir işlem değildir. Doğru anestezi ve doğru cerrahi teknikle süreç oldukça konforlu geçebilir.
İmplantın Avantajları Nelerdir?
Diş implantının bu kadar popüler olmasının nedeni, sunduğu avantajların çok güçlü olmasıdır. En önemli artıları şöyle özetlenebilir:
-
Komşu dişler korunur
Köprü tedavisinde, boşluğun yanındaki sağlam dişlerin küçültülmesi gerekir. İmplantta ise sadece eksik dişin olduğu bölgeye işlem yapılır. Böylece sağlam dişler kesilmez, gereksiz madde kaybı önlenir. -
Doğal dişe en yakın his
İmplant, çene kemiğine entegre olduğu için çiğneme sırasında kuvvetleri tıpkı doğal bir kök gibi kemiğe iletir. Bu sayede çiğneme hissi, köprü ve damak protezine göre çok daha doğaldır. -
Yüksek konfor ve güven
Hareketli protezlerde görülen “oynama, kayma, çıkacak gibi olma” hissi implant üstü sabit protezlerde yoktur. Hasta, özgüvenle konuşur, güler ve yemek yer. -
Kemik erimesini azaltma etkisi
Diş çekildiğinde o bölgedeki kemik artık yük almadığı için zamanla erimeye başlar. İmplant, kemik üzerine tekrar yük bindirdiği için, kemik hacminin korunmasına yardımcı olur. -
Uzun ömür
Doğru planlama, kaliteli materyal ve düzenli kontrol ile implantlar çok uzun yıllar ağızda kalabilir. Pek çok çalışmada 10–20 yıllık başarı oranlarının oldukça yüksek olduğu gösterilmiştir.
İmplant Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
İmplantın uzun süre sağlıklı kalması için hastanın da üzerine düşeni yapması gerekir. Özetle:
-
İlk günlerde sıcak yiyecek ve içeceklerden, çok sert gıdalardan uzak durulmalıdır.
-
Hekimin önerdiği ilaçlar düzenli kullanılmalı, kontrol randevuları aksatılmamalıdır.
-
Ağız hijyenine çok dikkat edilmelidir; düzenli diş fırçalama, ara yüz fırçası ve uygun diş ipi kullanımı şarttır.
-
Sigara kullanımı mümkün olduğunca azaltılmalı, ideal olan tamamen bırakmaktır.
-
Hekimin önerdiği periyotlarla (genellikle 6 ay veya yılda bir) radyografik ve klinik kontroller yapılmalıdır.
Unutmayın: İmplant da tıpkı doğal diş gibi bakıma ihtiyaç duyar. Bakteri plağı biriken, temizlenmeyen her yapı zamanla sorun çıkarır.
İmplant Fiyatlarını Etkileyen Faktörler
Hasta açısından merak edilen başlıkların başında “İmplant fiyatı ne kadar?” sorusu gelir. Net bir rakam söylemek her zaman mümkün değildir; çünkü fiyatı etkileyen pek çok parametre vardır:
-
Kullanılan implant markası ve sistemi
-
Uygulanacak implant sayısı
-
Ek cerrahi işlemler (kemik tozu, sinüs kaldırma vb.) gerekip gerekmediği
-
İmplant üzerine yapılacak protezin türü (tek kron, köprü, tam çene sabit protez, implant destekli protez vb.)
-
Kliniğin donanımı ve hekimin deneyimi
Bu yüzden, web üzerinden görülen tek bir sayıdan çok, kişiye özel muayene sonrası yapılan planlama esas alınmalıdır. Önemli olan yalnızca fiyat değil, uzun vadede sorunsuz kullanılabilecek, bilimsel altyapısı güçlü bir sistem tercih etmektir.
Sık Sorulan Sorulara Kısa Yanıtlar
İmplant ömür boyu gider mi?
Doğru bakım, düzenli kontrol ve iyi yapılmış bir tedaviyle implantlar çok uzun yıllar ağızda kalabilir. Ancak hiçbir sistem yüzde yüz “ömür boyu garantili” değildir; tıpkı doğal dişler gibi, implantların da bakıma ihtiyacı vardır.
İmplant varken MR veya tomografi çektirebilir miyim?
Kullanılan implantlar genellikle manyetik alanla etkileşimi düşük titanyumdan üretildiği için MR ile ilgili ciddi bir sıkıntı oluşturmaz. Yine de tetkik öncesi, mutlaka ilgili hekime ağızda implant olduğunu söylemek gerekir.
İmplant herkese aynı şekilde mi uygulanır?
Hayır. Her hastanın kemik yapısı, genel durumu, beklentisi ve çiğneme düzeni farklıdır. Bu nedenle implant tedavisi mutlaka kişiye özel planlanmalıdır.
Bu noktaya kadar anlattıklarımızın özeti şu:
Diş implantı; doğru hasta, doğru planlama ve doğru uygulama ile eksik dişler için hem fonksiyonel hem estetik anlamda en güçlü çözümlerden biridir.
Son adım, sizin ağız yapınızın bu tedaviye ne kadar uygun olduğunu öğrenmek için bir muayene randevusu almaktır. Çünkü her ağız, tedavi açısından ayrı bir hikâye anlatır.
M. İhsan GÜRSOY
Yazar